Cezayirli bir ailenin oğlu olan 26 yaşındaki Farid Fransa’da doğup büyümüş bir hukuk öğrencisidir. Babası hasta düşüp, baba ocağını yıkılmaktan kurtarmak üzere kendisini Cezayir’e gönderince Farid daha önce hiç gitmediği, dilini ve kültürünü bile bilmediği bir ülkeyi ve köklerini keşfetmeye başlar. Ancak babasının köyünde beklemediği bir şekilde, mizah ve dürüstlüklerinden etkilendiği bir grup memleketlisi yavaş yavaş Farid’in dostluğunu kazanır. Fransa’ya göç etme hayali kuran adaşı ve cin fikirli genç kuzeni de onların arasındadır.