1894’te Preveze’de doğdu, 1991’de İstanbul’da öldü. Üsküp İdadisi’ni bitirdikten sonra İstanbul Mühendis Mektebi’nde yükseköğrenime başlayan Taşkent, I. Dünya Savaşı çıkınca 1915 yılında askere alındı. Çanakkale, İstanbul ve Batum’da yedeksubay olarak görev yaptı. 1918 yazında bağlantısı kesilen Kafkasya Ordusu ile haberleşmeyi sağlama konusundaki hizmetlerinden ötürü yükseköğrenimini Avrupa’da tamamlayabilmesi için devlet bursuyla ödüllendirildi. Savaşın sona ermesiyle yurtdışına çıkabilme olanakları kısıtlandığından, ancak 1920’de Almanya’ya gidebildi ve önce Braunschweig’de, sonra da Hannover’de Technische Hochschule’de kimya öğrenimi gördü. 1925’te kimya yüksek mühendisi olarak yurda dönerek, zorunlu hizmetini Ankara’da İktisat Bakanlığı’nda ve İstanbul Bölge Sanayi Müdürlüğü’nde tamamladı. Bu süre içinde, Alpullu Şeker Fabrikası’nın kurulması ve işletilmesi işiyle görevlendirildi; Avrupa ülkelerindeki şeker sanayiini inceleyerek, 8 ay içinde fabrikayı hizmete soktu. Daha sonra Eskişehir ve Turhal Şeker fabrikalarını da kurup işletmeye sokan Taşkent, başta Atatürk ve İnönü olmak üzere, dönemin ilgili bütün ileri gelenlerinin övgülerini kazandı. Şeker sanayiindeki 14 yıllık hizmetinden sonra, 1944’te Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ. Genel Müdürlüğü’nden ayrılarak, 28 yıl sürecek yeni bir çalışma alanına yöneldi. Doğan Sigorta Şirketi’ni ve Yapı ve Kredi Bankası’nı bu dönemin başlarında kurdu. 48 yıllık çalışma yaşamını noktaladığı 1972’de 1940’tan beri tutmakta olduğu notlarını kitaplaştırma çalışmalarına yönelmiş, bu arada kendisine Alman Cumhurbaşkanı Dr. Heinemann tarafından Almanya Federal Cumhuriyeti Liyakat Nişanı’nın “Büyük Haç” rütbesi verilmiştir. Kâzım Taşkent, bankacılık ve sanayi dışında ülkemizin kültür ve sanat yaşamına da unutulmaz katkılarda bulunmuştur. Bunların en önemlisi, Nisan 1938’de İsviçre’de çığ altında kalarak ölen büyük oğlu Doğan’ın anısına kurduğu “Doğan Kardeş”dergisi ve yayınlarıdır. Yapı Kredi Yayınları, 1992’de, Taşkent’in anısını yaşatmak amacıyla, “ortak insanlık mirasının ürünü temel klasik yapıtları dilimize kazandırmak” amacıyla ”Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar Dizisi”ni başlattı.